26 Ağustos 2010 Perşembe

Geoffrey Oryema (Müzik)


Aslında hikaye, çok gerilere uzanıyor. Uganda’nın pek renkli, yerinde duramayan lideri İdi Amin uygun bir başlangıç noktası olabilir sözgelimi. İzleyenler hatırlayacaktır, The Last King of Scotland filminde kendisi oldukça ilginç bir diktatör olarak resmedilmişti. Tabii ki işin içine Hollywood girince sempatik bir tiranın insanları sinema salonlarına çekeceği düşünülmüş, zaten filmin bir belgesel ya da nesnel biyografi niteliği de taşımaması itibarıyla İdi’nin sekiz yıllık iktidarında 300.000 kişiyi öldüren eli kanlı bir despot olmasının üstünde fazla durulmamıştı.

Benim değinmeden geçemeyeceğim eylemiyse zorbalığının küçük bir örneği sadece, kabinesindeki bakanlardan birini öldürtmesi ve müteakiben oğlunu sürgüne zorlaması…

Geoffrey Oryema, çocukluğunun gecelerini babasının çaldığı nanga isimli yedi telli arpı dinleyerek geçirmiş, yanı sıra ailesinin ayrıcalıklı konumu nedeniyle entelektüel bir çevrede yetişip gitar ile yan flüt dahil Batı müziğinin yöntemlerini öğrenmiş. Tabii ki kültürel birikimini iyice aktarabilmek için uzunca bir süre avant-garde tiyatroyla ilgilenip oyunculuğa merak sardığını da belirtmek gerek.

1977’ye geri döndüğümüzdeyse bir araba bagajında yaptığı yolculukla Kenya’ya kaçan, oradan da bir şekilde Fransa’ya geçerek yaşamında her şeyin alt üst olduğu ve bu krizden, yeniden inşa edilme fırsatının doğduğu günleri görüyoruz. En büyük şansının da bir gün, yolunun Genesis vokalisti Peter Gabriel ile kesişmesi olduğu söylenebilir. Bu noktadan sonra Fransa’nın hatırı sayılır sanatçılarından biri olarak anılıyor Oryema; müzikal arayışını hep sürdüren Afrikalı bir Odysseus olarak yeryüzünü keşfetmeye, kültürler arasında gelip gitmeye devam ediyor. “Üçüncü dünya sanatçıları Avrupa ezgilerini ödünç aldıkları için eleştirilir, ne var ki Batılı sanatçılar Afrika kültürünün zenginliğine indiğinde hep övülmüştür. Bu artık çoğumuza kabul edilmez gelen bir çifte standart.” sözleriyle da aslında yaptığı işi, yola çıkmasına neden olan güdüyü açıklamış.

Dönem dönem tarzını yenilemekte sakınca görmese de yumuşak sesi hep aynı etkisinde. Örneğin ilk ve benim en sevdiğim albümü olan Exile’da ağırlıklı olarak yerel unsurları, anadilini ve buna yatkın olan özgün solistliğini kullanmasına rağmen gitara da ustalıkla hükmetmeyi başarmış. Tabii ki klavyede ve arka vokalde Peter Gabriel’ın olması da önemli bir etken.

Night to Night ise Batı müziğine daha yaklaşmış bir anlayışa işaret ediyor. Ballad’lar, kimi şarkılarda sert riff’ler, hatta Pink Floyd’u (bkz. On the Run) hatırlatan kimi deneysel çalışmalar müzikal yaratıcılığıyla ses yelpazesine durmadan bir şeyler katmaya çalıştığının bir kanıtı. Türü artık Fusion’a daha yakın, kültürlerarası unsurlar iyice ağır basıyor. İmzasını da “Müziğim, kalbimden gelir. Ben tek bir müzik türüyle tanımlanıp o gettonun sınırları içerisinde tutulan bir güvercin olmak istemiyorum. Arzum, evrensellik yönünde.” sözleriyle atıyor. Gerçi bunları söylediği röportajın yılını bulamadım, ama buraya yakıştı sanırım.

İkisi arasındaki albüm olan Beat the Border ise diğerlerine nazaran daha zayıf bir çalışma. Ne Exile’daki enstürmantal yetkinliği ve sözlerdeki kesik sahnelerin mistisizmini, ne de Night to Night’taki renkliliği, anlattığı hikayedeki modernist unsurları yakalayabiliyoruz. Daha çok bir kendini bulma süreci, belki çoğu açıdan da Batı’ya yöneliş. Tabii 90’lardan 2006’ya atlarsanız Words albümünde iyice pop etkileriyle karşılaşıp biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.

Yine de günümüzde müziğin yekpareliğinden şikayet ediyor ve yerel bir tınıyla evrenselliğe nasıl ulaşılacağını keşfetmek istiyorsanız Geoffrey Oryema çok uygun bir ses. Müziğini, geçmişiyle destekleyip geldiği yerden utanmayan, nüfus cüzdanını eliyle doldurmak isteyen bir sanatçı ve bunu kültürel bir marjinalleşmeye düşüp köklerini fetişleştirmeden, oldukça doğal bir deneyimin parçası gibi yapmayı da beceriyor. Benim söylediklerimden çok daha net bir fikir edinmek istiyorsanız Real World Records sitesinde bütün şarkılarının 30’ar saniyelik ücretsiz demolarına da ulaşabilirsiniz.

0 ses çıkmış:

 

Term Life Insurance Quote