28 Nisan 2010 Çarşamba

Kavga (Şiir)

Kavga

rapunzel saçlarını kazıtsın mesela
bakkal çocuklarının açık yarası
kabuk bağlamasın istiyorum bir de
tüm kan aksın,biriksin bir yerlerde,
üzerime yürüsün gece gündüz,yalnız
gece,gündüzleri yürüsün üzerime.

azotundan solusam yeter bana
sonra yeni yeni alışkanlık edindim
oturup sabaha kadar daireler çizsem
dudaklarından içeri,göğsünden yukarı.

ceketimi çıkarıp atıyorum köşeye.
unutuyorum köşeyi de ceketi de
sonra iyice soyunup hatırlayınca
oturuyorum köşeye çırılçıplak
ceketimi özleyene kadar,üşüyorum.
bir de uykuya dalıyorum kaskatı
sol yanıma dayanıyorum,tutuluyor
ama yine de sağ yanım
tüm gün nefret ediyor benden.

rapunzel sürekli azarlıyor beni
newtonun başına düşen elmayı
keline borçluyuz sanki.
sonra,ne onda ne bende gurur gezer tabi,
saatbaşı guguklu saatler gibi susuyoruz
kavgadan alnımız ak çıktık demek için
yüzümüzü günde iki kere boka buluyoruz.

parmaklarımı uygunsuz yakalıyorum,
çarşının en kalabalık en işlek yerinde
gömleğimin yakası nöbetçi mahkemede
şahitlik yaptığı için vuruluyor.
yolculuklar benzemez bir öncekine
buna benzer ihtar mektupları alıyorum
bir tane de ben yazıyorum kendime.

rapunzel üzgün olmasına üzgün de
kırmızı bir savaş halinde,ses tonuna
bir devrimin çığlığını gömüyorum,
sarıkamışı andırıyor biraz.

1 ses çıkmış:

gözde dedi ki...

yapacak bir yorumum olmasa da tek amacım ses çıkarmak aslında. bu şiire karşı tonunu bilmediğim bir ses çıkarasım geldi...

 

Term Life Insurance Quote